ŞEHİR VE ENKAZ
Şehir insan içindi, öğrenmiştik erdemlerini,
Medeniyetti şehir, kitaptı düşünceydi, oysa,
Harap olmuş şehrin kuytu gölgelerinde,
Kaybettiğim canların umutları öldüler,
Gotik mimarisi kara delikli enkazlarda,
Kubbe kubbe yutulmuş cesetler gördüm,
Demokrasi vaatli, Firavun rejimi saatli,
Bombalar eşliğinde sabaha açıldı gözler,
Varil oldu yağdı gök, Halep’te nafile sözler.
Kafa kol bacak parmak ve şehirlerce enkaz,
Kulak verin bebek seslerine kazın, biraz
Canlıdır enkazlar, yürektir, vicdandır, işitir,
Böğründe sakladığı beyaz masum feryatları,
Molozlar bilir, hisseder yalnızlaşan acıları,
Ve saklar devasa yığınlar içinde kurbanları.
İşte benim yüreğimde aynı böyle enkaz dostlar,
Altında kalmış Halep Şam Musul Kerkük,
Misket bombalarının hedefi, Filistinli çocuklar
Kan denizinde yüzüyor sahipsiz oyuncaklar..
Akdeniz’e yığılıyor insanlık katilleri
Kudüs’te dükkan açıyor şeytanın elçileri,
Urumçi’de rehabilitasyon merkezleri,
İçimde binbir çeşit isyan sentezleri.
Toz bulutlarının dumanında arıyorum kendimi
Gayri resmi tezlerde buluyorum resmimi
Siyah ve beyaz kadar geçeğim görüyorum
Taşlar bağlanıp, itler salındı, biliyorum.
14 Aralık 2020/18 Ekim 2023
Ali Galip BALTAOĞLU