BURADAYIM DİYEN ALLAH VE ŞİRKE BULAŞAN HÜSRANDAKİ İNSAN!
“ Onun gerçek olduğu onlara apaçık oluncaya kadar onlara, ufuklarda ve kendi içlerinde ayetlerimizi (işaret ve kanıtlarımızı) göstereceğiz…” (Fussilet 53)
Allah Nurunu Tamamlayacak
Yüzyıllardır ruhbanların uydurduğu, oyun ve oyuncağa çevirdiği, cehaleti yayarak servet edindikleri bu dinin sonu geldi!
Gençlerimiz ateist veya deist oluyor diye ağlıyorlar.
Bu söz, sözün anlamını kavrayamayan bazılarına ağır gelecektir ama kitabın tam ortasından konuşmak zorundayız. Çocuklarınız müşrik olacağına bırakın ateist olsun! Bırakın deist olsun! Zira müşrik olduktan sonra hakkı bulmak neredeyse imkânsız hale geliyor!
İman fıtrata konmuştur. Şahsi tecrübem şu ki, Ateist olup, Ateist olarak ölen çok az insan var. İlerleyen yaşlarda bir çoğu Allah’a ve imana yönelir! Fakat şirksiz iman edebilir mi?
İşte bu tartışılır!
Kuran insanların çoğunun neden şirksiz imana yönelemediğini bir çok ayetinde açıklar. Bozdukları ve uydurdukları dine dayanarak Allah’a ve Resulüne iftira atanlar, öncelikle kendilerine ağlama konumunda olduklarının farkında bile değiller ne yazık ki!
Bu çağda aklı olan ve özellikle kentlerde yetişmiş hiçbir genç şirk manzumesi atalar/gelenek dininin saçmalıklarına inanmaz. Mahmut’un, Ahmet’in, Hüseyin’in arkasına takılmaz. Gençler yolunu eninde sonunda bulur. Zira vaat ettiği üzere Allah Nurunu Tamamlayacak!
İnsanlar akın akın ülkemizde ve tüm dünyada Kuran’a koşacaklar. Biz görmesek de aynen böyle olacak!
Neden?
Zira o çağ işte tam da bu çağ!
Biliyoruz ki Bu Kuran Allah Katındadır.
Rabbimiz Fussilet 53’te “ Onun gerçek olduğu onlara apaçık oluncaya kadar onlara, ufuklarda ve kendi içlerinde ayetlerimizi (işaret ve kanıtlarımızı) göstereceğiz. Rabbinin her şeye tanık olması yetmez mi?” demişti ya!
Yüce Allah’ın vaat ettiği günlere geldik.
Kuran’a iman ettiğini söyleyenler, 3/7’de buyrulan, “Bu kitabı Kuran’ı sana indiren O’dur. Bir kısmı muhkem/hüküm içeren ayetlerdir -ki bunlar kitabın özüdür- diğeri de müteşabih/benzeşen ayetlerdir. Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve bunun tevilini yapmak için bunun müteşabihinin peşine düşerler. Oysa bunun tevilini/ayetler arası bağlantıyı, Allah bilir. Bir de ilimde yüksek derece sahipleri, “Biz buna iman ettik, bunun hepsi Rabbimizin katındandır.” derler.” Ayetine bir kez daha dikkatle baksınlar.
Anlamını Yüce Allah’ın bildiği müteşabih ayetleri ve muhteşem Kuran mucizelerini, ilimde derinleşenler teker teker çözerek tüm insanlığa sunmaya başladı. “Bunu ancak derin kavrayış sahipleri anlar” ayetinin tecellileri çağımızda yağmur gibi yağıyor.
Rabbimiz Kuran’ın gerçek olduğunu, nefislerimizde ve günümüzde ilme’l yakin gösteriyor. Dünlerde anlaşılmayan ve anlaşılması mümkün olmayan ayetler bugün bize konuşuyor. Allah ben buradayım diyor ki, kulları hüsranda olmasın!
Kim Bu Derin Kavrayış/İlim Sahipleri?
Elbette Rabbimizin kainattaki kevnî ayetlerini bu çağda keşfettikten sonra, bunların Rabbin kitabında aynıyla ifade edilmiş olduğunu tespit eden ve bir çok tahrifi ortaya çıkararak Kuranda çelişki olmadığını gösteren bilim adamları
Birileri henüz fark etmemiş olabilir. Ancak Kuranın rasyonel, matematiksel ve bilimsel mucizelerinin tüm dünyada gündem olacağı bir süreç başladı ve Kuran’ın önünde hiç kimse duramayacak!
Ancak, bu akli ayetleri anlamanın ve doğru yola kılavuzlanabilmenin iki temel şartı var. Biri dinde; Kuran’dan başka hiçbir kaynağı esas almamak. Diğeri ise inkara şartlanmış olmamak!
Kızıldeniz’in Yarıldığını Görmek!
İlimde derinleşenlerin gayretleriyle yenilerde ortaya çıkan ve benim için Musa’nın önünde Kızıldeniz’in yarılmasını görmekle aynı olan bir çok Kuran mucizesine şahit oluyorum. Bunlardan birini izah ederek ne demek istediğimi açıklığa kavuşturayım.
Hicr Suresi 26. ayetinde şöyle deniyor: Ve Ant Olsun Yarattık İnsanı Tıngırdayandan /Şıngırdayandan; Topraktan; Şekillendirilmiş”
Haydaa ne demek bu?
Salsalin tıngırdayan çıngırdayan anlamında bir kelime Elbette Kuran’da bu kelimeyi rivayetlerle ve hadislerle okumaya çalışanlar anlayamamış ve anlamını da bozmuşlar. Ayete tıngırdayan şıngırdayan gibi bir ses anlamını yakıştıramadıkları için hemen herkes Diyanettin “Andolsun, biz insanı kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş bir balçıktan yarattık,” şeklindeki çevirisine benzer çevrilerle birbirini tekrarlamış.
Gerçeğe yaklaşan iki çeviri var. Rahmetli Muhammed Esed “ses veren balçıktan,” Esed mealinden çok etkilendiğini bildiğim Mustafa İslamoğlu ise “ses veren bir balçık türünden” şeklinde doğruya en yakın çevirileri yapmışlar.
Son dönemde bir başka doğru çeviri ise Erhan AKTAŞ. Arapça kelimeyi aynen koruyarak “Ant olsun ki; Biz, insanı salsalinden, dönüşüme uğramış bir balçıktan yarattık,” şeklinde çevirmiş ve salsalin kelimesine “ Şıngırdayan, çın çın eden, tıkırdayan,” şeklinde dip not düşmüştür.
Elmalılı’nın orijinal mealinde “Filhakika biz insanı bir «salsâl» den, mesnun bir balçıktan yarattık,” şeklinde kavram salsal olarak aynıyla muhafaza edilmiş, anlaşılan tıngırdayan çıngırdayan kelimeleri cümlenin gelişine yakıştırılamadığı için aynen bırakılmıştır. Elmalılı hassasiyetini taşımayan ve onun mealini sadeleştirdiğini iddia edenler bu yapıyı bozarak “Andolsun ki biz insanı kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattık, ” şeklinde anlamadıkları salsalin kelimesini kendi yakıştırmalarına kurban etmişlerdir.
İşte bu sebeple Allah’ın ayetlerini doğru çevirmek çok önemlidir. Buradan varacağımız sonuç şudur: Ayeti anlamasak ta müteşabihatı da göz önünde tutarak, kelimeleri bozmadan tahrif etmeden aynıyla çevirmeliyiz. Günü geldiğinde anlaşılır. Bir gün biri çıkar ve anlar! Zira Allah yanılmaz ve Allah’ın sözlerinde tutarsızlık olmaz. Nisa 82’de Yüce Allah “Onlar, Kur’an üzerinde, gereği gibi düşünmezler mi? Eğer, Allah’tan başkası tarafından gönderilmiş olsaydı, onda birçok çelişki bulurlardı,” buyurduğuna göre bu Kitapta çelişki olmamalı!
Tutarsızlığı kendinde değil de ayetlerde görmeyi alışkanlık haline getirerek ayetleri tam anlamıyla çeviremeyen, anlayamadıkları konularda yakıştırma yapan İslam dünyası alimleri(!) tutarsızlıkları kendilerinde görüp zihinsel kodlarını değiştirselerdi bugün gerçekten çok daha farklı bir seviyede olabilirdik.
İşte ayetin anlamı ve gerçeği, içinde bulunduğumuz 21. Yüzyılın ilk çeyreğinin sonlarında ortaya çıktı!
Moleküllerin, atomların birbirleri ile bağ kurması ile oluşan ve belirli şekillerde oluşmuş olan yapılar olduğunu basit biyoloji bilgimizle dahi biliyoruz. Meğer Yüce Allah bize, tıngırdayan çıngırdayan şekillendirilmiş topraktan cümlesiyle yaradılıştaki molekülleri anlatıyormuş!
Tek olan ilahımız bir gerçeği bizim anlayacağımız şekilde bize söylemiş! Atomların birbirleri ile yaptığı bağ sonucu oluşan moleküllerin kendilerine has bir tıngırdama/çıngırdama sesi varmış ve Rabbimiz bunu Salsalin kelimesiyle ifade etmiş.
Kuran bu ve benzeri konularda daha nice mucizeleri içinde barındırıyor. Allah “tînin”, “turâbin”ve “salsâlin” kelimesi üzerinden insanın yaratılışıyla ilgili biyoloji ve kimya gerçeklerini ayetlerine yerleştirmiş! İçe içe geçen mucizeler manzumesi…
Ha Musa’nın önünde Kızıldeniz yarılmış! Ha bizler 2020-23 yıllarında bilimin yeni keşfettiği bilimsel bir gerçeği 1400 kusur yıl önce inmiş Allah’ın ayetlerinden öğrenmişiz!
Arada fark var mı dostlar?
Meraklıları lütfen bu linkten ilgili makaleyi okusun. (https://kuranmucizeler.com/insanin-topraktan-yaratilmasi-tinin-turabin-salsalin-gecisleri-karbon-c12-ve-azot-n14-atomlari-cingirdayan-tingirdayan-molekuller?highlight=WyJcdTAwZTdcdTAxMzFuZ1x1MDEzMXJkYXlhbiJd
Arzu edenler de buraya koyduğum videodan izleyebilirler:
https://www.youtube.com/watch?v=G9b8uB26ks8&t=1998s
Bu gerçekleri okuyan dinleyen hemen herkes anlar. Bu mucizelerin Allah’ın her bir bireye vahyetmesinden, kendini tanıtmasından, ben buradayım demesinden hiçbir farkı yoktur. Ancak inkara şartlanmış olanlar için yapacak bir şey yok. İnkar edecekler ve sonucuna katlanacaklar!
Buradaki sözlerim sadece Ateistlere Deistlere değil, özellikle bizzat inandığını söyleyip de, Kuran dışı hurafelere ve rivayetlere inançlarından vazgeçmeye asla yanaşmayanlara, Kuran’a rağmen küfrüne imanı perde yapıp, inkarlarında şartlanmış olanlaradır! Kısacası çoğunluğu teşkil eden Müşrikleredir.
Bunlar en tehlikeli kafirlerdir! Nitekim bir takım ölümlülere dayanan müşrik kafirleri, Yüce Allah kitabında çok net olarak uyarmış mıydı?
Kuran’a Göre Allah’a Ortak Koşmak Ve Sonuçları!
Allah kitabında; “De ki: “Allah’ın yanı sıra yakardıklarınıza bir bakın bakalım! Onların, yeryüzünde yarattıkları bir şey varsa bana gösterin! Yoksa onların göklerde bir ortakları mı var? Eğer doğru söylüyorsanız, bana, daha önce gelmiş bir kitap ya da bilgi kırıntısı bir eser getirin. ALLAH’ı bırakıp da Diriliş Gününe kadar kendilerine cevap veremeyen ve hatta onların dualarından bile habersiz olanları çağıranlardan daha sapık kim olabilir? İnsanlar bir araya getirildikleri zaman, yöneldikleri kimseler, kendilerine düşman kesilirler ve onların kendilerine tapındıklarını inkâr ederler,” (Ahkaf 4-6) dememiş miydi?
“Rabb’inizden size indirilene uyun. O’nun yanı sıra başka velilere uymayın. Ne kadar az öğüt tutuyorsunuz!,” (Araf 3) dememiş miydi?
Kendini Müslüman diye tanımlayan toplumlar olarak din adına uydurulmuş ne kadar hurafe ve zanni bilgi varsa hepsini biliriz de, Kuran’ın ifşa ettiği müşrikleri ve Kitapta ayrıntısıyla anlatılan Allah’ın huzurundaki durumlarını nedense bilmeyiz.
Şayet bilirsek müşrik ve kafir olduğumuzu anlar, itikadımızı düzeltir ahiretimizi kurtarırız diye mi korkuyorlar?
İşte bu sebeple halka meal okumaması, dinini ranta ve mala tahvil etmiş ruhbanlardan/din adamlarından öğrenmesi gerektiği telkin edilir! Halk müşrik olsun ve Allah’a ortak olan ruhbanlar da dünyada yolunu bulsun! Bu dümen böyle işler!
Halbuki bakın Kuran ısrarla nasıl uyarıyor bizleri.
“İyi bilin ki saf ve katışıksız din Allah’a aittir. O’ndan başka birtakım evliya/otoriteler edinenler: – Biz onlara, başka bir maksatla değil sadece bizi Allah’a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz derler. Allah, onların aralarında tartıştıkları konularda hükmünü verecektir. Zira Allah, hiç bir yalancı nankör kâfiri yoluna kabul etmez.” (Zümer 3)
Rabbimiz diyor ki saf/katışıksız din benim dinimdir. Dine yabancı madde karıştıran bir takım velilerin, ruhbanların, otoritelerin peşinden gitmeyin. Bu yolu benimseyenler din gününde seçtiğimiz veli bizi Allah’a yaklaştıracaktı, bu sebeple onu veli/ otorite edindik diye savunma yapacaklar diyor ve Allah bunu kabul etmiyor, aleyhlerine hüküm verdiği gibi bunları Allah’a yalan isnat eden nankör ve kafirler olarak niteliyor
Bir başka ayet:
“Onlar, Allah’ın yanı sıra bir de kendilerine, ne bir zarar, ne bir yarar sağlamayan şeylere kulluk ediyorlar ve bunlar, Allah’ın katında bizim şefaatçilerimizdir. diyorlar. De ki: Allah’a, göklerde ve yerde kendisinin bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?” Allah, onların ortak koştuklarından Münezzeh’tir ve Çok Yüce’dir.” (Yunus 18)
Daha ne desin Allah bize?
Size Allahtan başka şefaat edecek yoktur, Allah’a ortak koşmayın diyor. Dahası bu zavallılığı bir bakıma hicvediyor! Din uydurmayın, göklerde ve yerde Allah’ın bilmediğini mi haber veriyorsunuz, diye dikkatimizi çekiyor.
Yeteri kadar açık değil mi?
Din gününden müşrik manzaralarının anlatıldığı ayetlerle devam edelim.. “O gün, onların hepsini toplarız. Sonra şirk koşanlara, “Siz ve şirk koştuklarınız, olduğunuz yerde durun.” diyeceğiz. Artık onları birbirinden ayıracağız. Şirk koşulanlar, şöyle diyecekler: “Siz, bize kulluk etmiyordunuz.” (Yunus 28)
Allah Hesap Gününde müşrikleri; Allah’a velilerini şirk koşanlar ve Allah’a kendilerini şirk koşturanlar olarak iki ayırıyor. Allah’a ortaklık iddiasında bulunanlar, şirk koşanları yolda bırakıyor ve siz bize kulluk etmiyordunuz diye savunma yapıyorlar.
Bir başka ayet, acı yüzleşmeyi şöyle anlatır.
Şirk koşanlar, şirk koştuklarını anlayıp, kabullendiklerinde : “Rabb’imiz! İşte bunlar, senin yanı sıra istekte bulunduğumuz, yakardığımız ortaklarımız.” diyecekler. Şirk koşulanlar da: “Siz, kesinlikle yalan söyleyenlersiniz.” diyerek, onları yalanlayacaklar. Müşrikler iş işten geçtikten sonra hesap gününde Allah’a teslimiyetlerini bildirecekler. Sonuçta uydurdukları düzmece tanrıları onları yüzüstü bırakacak. Nahl ( 86-87)
Ayetten anladığımız şu: Dünyada kendini inanan zanneden müşrikler din günü şirk koştuğu gerçeğiyle yüzleşince, bir başka ifade ile dünyada veli peşinde koşarken, Kuran’ı terk ettiği için tongaya geldiğini fark edince, şirklerini itiraf edecekler. Ancak şirk koşulan uyanıklar aynen dünyadaki sahtekârlıklarını orada da son çare olarak kullanacak ve siz kesinlikle yalan söylüyorsunuz diyecekler. Bir bakıma Allah’ı kandırmaya yönelik tavırlarıyla Allah’ı hafife almaya devam edecek, ne kadar büyük suçlular, ne denli büyük kafirler olduklarını gösterecekler.
Ne kadar acıklı bir durum. değil mi?
Şu ayete dikkat edin?
“Hepsi, Allah’ın huzuruna çıkacaklar. Güçsüz olan kimseler, büyüklük taslayanlara: “Gerçekten biz size uyan kimselerdik. Şimdi siz, Allah’ın azabından herhangi bir şeyi bizden savabilir misiniz?” diyecekler. Onlar: “Eğer Allah bize bir yol gösterseydi biz de kesinlikle size yol göstericiler olurduk. Sabretsek de sabretmesek de bizim için birdir. Bizim için kaçacak bir yer yoktur.” dediler.”(İbrahim 21)
Görüyor musunuz? Din günü acizliklerini kabul eden ortaklar, peşlerinden sürükledikleri sorumluluklarını üstlenerek garanti verdikleri kendilerine tabii olan güçsüz müşriklere ne diyecekmiş? “Allah bize bir yol gösterseydi biz de kesinlikle size yol göstericiler olurduk,” diyerek sorumluluklarını Allah’a yüklemeye kalkacaklarmış!
“Peşlerine düşülüp gidilenler, kendilerine uyanlardan hızla uzaklaştıklarında azabı görmüş olacaklar ve bütün bağlar da parçalanıp kopacak Tâbi olanlar, diyecekler ki: “Keşke bize, tekrar dünyaya dönüş olsaydı da onların şimdi bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzak dursaydık.” Böylece, Allah, pişmanlıklarına sebep olan bütün bu yaptıklarının sonucunu onlara gösterir. Ve onlar ateşten çıkacak da değillerdir” (Bakara 166-167)
Özgürlüklerini feda ederek otoritelere köleleşen ve onlara uyanlar Allah’a şöyle seslenecekler; “…..”Rabbimiz, sadatlarımıza/şeyhlerimize ve büyüklerimize uyduk; onlar da bizi yoldan saptırdılar.” “Rabb’imiz! Onlara iki kat azap ver ve onları büyük bir lanete uğrat.” (Azhap 67-68)
Alın bir Kuran mucizesi daha!
Dikkat ettiniz mi? Velilerine büyüklerine ruhbanlarına sadatlarına uyanlar ne diyormuş! Yarabbi bizi bunlar saptırdılar onlara iki kaz azap ver ve büyük lanete uğrat.
Bu arada günümüzde hangi tarikatta veya tarikatlarda SADAT kavramını özellikle kullanıldığını hatırlayalım ve bir Kuran mucizesi olarak kaydedelim. Buradan seslenelim. Kardeşler Menzilde Sadat arayanlar. Ey köleleşenler. Sadatlar zengin olur, malı mülkü paylaşamaz, sizler ise köle olursunuz. Neticede Kitab-Kerim sizler bu kafada ısrar ettiğiniz takdirde, cenneti değil cehennemi işaret ediyor bilesiniz.
Dahası var! İnkar edenler, “Rabbimiz, cinlerden ve insanlardan bizi saptıranları bize göster, onları ayaklarımızın altına alalım da en alçak olanlardan olsunlar,”(.Fussilet 29) diyeceklermiş!
Ancak bütün müşriklere şeytanın da bir sözü olmuş. Bu da çok ilginç. Bakın şeytan ne diyecekmiş:
“Ne zaman ki hüküm gerçekleşti, şeytan onlara: “Şüphesiz ki Allah’ın vaktiyle yaptığı uyarıların hepsi gerçekleşti. Ben de size vadettim. Benim verdiğim sözler ise boş çıktı. Zaten benim size karşı zorlayıcı bir gücüm(yetkim) yoktu. Ben size sadece çağrıda bulundum siz de kendiliğinizden çağrıma uydunuz. O halde beni kınamayın, kendinizi kınayın. Ne ben sizi kurtarabilirim ne de siz beni kurtarabilirsiniz. Gerçekten ben, daha önce beni Allah’a ortak koşmanızı da yok saymıştım.” dedi. Zalimlerin hakkı acı bir azaptır.” (İbrahim 22)
Neymiş! Şeytan bizleri zorlamamış! Bizler şeytana özgür irademizle koşmuşuz! (Hafazanallah)
Yeteri kadar açık mı?
“Yüzlerinin ateşte bir yandan diğer yana döndürüleceği gün, “Keşke Allah’a ve Resul’e itaat edeydik. Allah’ın yasalarına uysaydık” diyecekler” (Ahzap 66)
Sonuç olarak; Kuran bugün yaşadığımız olay ve olguları en ince ayrıntısına kadar tarif etmiş ve bizlere doğru istikameti göstermiş. Doğruya kılavuzlanmak için Kitaba (Allah’a) dönmek, ilimde derinleşen ve bizden karşılık beklemeyenlerin araştırmalarına ve sözlerine kulaklarımızı açık tutmak zorundayız. Bütün sözleri dinleyip en doğrusun uyacağız. (Zümer 18)
İlimde Derinleşenlerden Biri İbrahim ESİNLER
Şirk konusunu ve önemini anlattıktan sonra gelelim ilimde derinleşmenin önemine ve çağımızdaki etkilerine. Evet bu kişilerden biri de çağımızda zamanla yarışarak Rabbin Kuran’daki mucizelerinin peşinde koşan, bunların bir kısmını çalışmalarıyla ortaya çıkaran, Kur’an mucizelerini insanlığa duyurma mücadelesi veren, bu yolda çalışanlara da kutup yıldızlığı yapan, Prof. Dr. İbrahim ESİNLER.
Elbette o bir ruhban değil! Hekim ve bir akademisyen Hacettepe Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Profesörü ve hocası! Halen 49 yaşında bir genç…
Kendi ifadesiyle Kuran’a atfedilen mucizeleri bulmak incelemek ve bilimsel araçlarla test etmek, konfirme etmek ve kanıtlamak amacıyla güzel bir yola çıkmış.
Kuran üzerine çalışıyor ve kâinattaki kevni ayetlerle Kuran’da verilen bilgileri karşılaştırıyor. Hem kendi tespitlerini hem de artık anonim olmuş Kuran mucizelerini bir araya getirerek herkese ulaştırmaya çalışıyor.
Etrafında bir çekim gücü meydana getirmiş ve adeta yarış başlatmış. Öyle bir yarış ki, Kuran’daki olağanüstülükleri tespit eden Kuran muhipleri de keşiflerini hocaya yolluyor ve kayıtlara geçmesini sağlıyorlar. Hoca tespitlerin sağlamasını yaptıktan, Kuran’a özel kriterlerle bir bakıma Allah’ın gösterdiği izler üzerinden giderek bilimsel metotlarla teste tabii tuttuktan sonra kendisi de ikna olursa yayınlıyor.
İbrahim ESİNLER, 01 Ocak 2019 tarihinde kurduğu https://kuranmucizeler.com/ sitesinde yaklaşık 700’e yakın makale yayınlamış. Bu mucizeleri tüm insanlığa ulaştırmaya ve tanıtmaya çalışıyor
İbrahim Hocanın Çağrıştırdıkları
Ne yalan söyleyeyim, bu İbrahim başka bir İbrahim.
Hiçbir ölümlüye hayranlık makamından bakmam. Zira Hay olan, Kebir, Kerim, Rahim Zu’l Fadlül Azim olan, sadece Allah’tır. Allah’ın yaratıkları değil! Dolayısıyla şirkin gizlisini de açığını da fark etmiş bir beşer olarak hayranlık objem sadece Allah’tır..
Ancak, İbrahim ESİNLER’in arkada bırakmak istediği örnekliği ve inananlar için çırpınışlarını görünce “Muhakkak ki İbrahim başlı başına bir ümmet idi, tek bir hanîf olarak Allaha itaat için kıyam etmişti ve hiç bir zaman müşriklerden olmadı” (Nahl 120) ayeti aklıma geldi.
Bu sözüm elbette sadece bir benzetme. Hiçbir ölümlünün her söylediğine tanıklık edip, onaylayarak, onun yanlışlarına veya işlediği günahlarda ahiretteki kaderine ortak olmak istemem. İbrahim ESİNLER’e ulûhiyet atfetmiyorum. Ancak üstün gayretini ve Kitabı Mübini mucizeleriyle birlikte kitlelere ulaştırma çabasını HANİF DİNİN en güzel örneklerinden İBRAHİM RESULE benzetiyorum. Sonuç olarak ESİNLER doğrusu çok büyük bir iş yapıyor!
İnternet ortamında bir çok dersi var. Bir kez olsun sabırla izleyin. İzlemezseniz çok şey kaçırırsınız.
İbrahim Hoca bu derslerin amacını Aralık 2022 ‘de aşağıdaki sitede şöyle anlatıyor. Lütfen aşağıdaki linki izleyiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=zvPg-KjBYT4&list=PLZtbIgVPrYgXIh3pF9w3vfuXjSxjBB1jX
Neler Öğrendim Neler?
Allah Kuran’dan sesleniyor ve adeta ben buradayım, sen neredesin diye soruyor insanoğluna! Kuranın mucizelerine muhatap olanların hissettiği tam da bu! Yukarıda açıkladığımız “Salsalin” kelimesinin anlamı ve mucizesinde olduğu gibi Yüce Rabbimizi iliklerinize kadar hissediyorsunuz.
Kuran Mucizelerini bildiğimi düşünüyordum. Zira bu konularda geçmişte çok şey okumuştum. Bugün gelinen noktayı bilmiyormuşum! Bir kısım bildiklerimin sonradan ortaya çıkmış ayrıntılarına vakıf değilmişim. Çok yeni bilgiler de elde edilmiş…
ESİNLER’in Aralık 2022’den itibaren üst üste yayınlamış olduğu video derslerinden o kadar çok şey öğrendim ki, son zamanlarda Kurandan uzak düşmüşüz duygusuna kapıldım. Doğrusu ömrümün son zamanlarının hay huyuna ve çetrefilli ama bana göre gerekli olan mücadele ortamlarına çok zaman harcadım. Bu nedenle Kuran’la ilişkimde bazı ihmallerim olduğunun da farkındaydım. Sağ olsun Dr.İbrahim ESİNLER’in Kuran üzerine yayınları bu farkındalığıma farkındalıklar kattı!
Son Mucize Ashabı Keyf ve Bir kez Daha Kızıldeniz’in Yarıldığını Görmek
Bu büyük mucizenin keşfi İbrahim Hocaya nasip olmuş
Mağara arkadaşları olarak bilinen Hristiyanlığın da önemli bir vakası olan bu konu Kuran’da 18. sure olan Keyf (Mağara) Suresinde anlatılmıştır. Anadolu’da sanıyorum beş (Tarsus, Efes, Lice, Divriği, ve Afşin) tüm dünyada toplam 40 kadar Ashabı Keyf mağarası olduğu iddia edilen mağara var. Yedi uyurlar diye anılan bu mağaralardan, Doğu Türkistan, Azerbaycan Afganistan, Suriye Ürdün, Mısır, Cezayir İspanya gibi ülkelerde olduğunu biliyoruz.
Gerçek şu ki bu mağaranın nerede veya hangisinin gerçek olduğu hakkında bugüne kadar bilimsel bir kanıt yoktu! Ta ki Dr. İbrahim ESİNLER’in Keyf Suresi üzerinde yaptığı incelemelerin sonucunda 2023 yılında yaptığı Kuran keşfiyle ve Allah’ın bildirmesiyle o mağara işte bu mağara diyerek bizi mağaraya götürene kadar!
Tek Tanrıcı muvahhitlerin 300 güneş, 309 ay yılı uyutulma mucizesini yaratan Hak, bu konuyu da Kitabında açıklamış meğer ve Keyf Suresi’nin 17 ayetinde, Mağaranın GPS koordinatlarını vermiş!
Bunun ne demek olduğunu düşünebiliyor musunuz?
Olayın geçtiği dönemle ilgili önemli işaretleri ve tarihi çözümlemeleri mümkün kılan büyük bir bilgi!
Bu Mağara Kahramanmaraş ilimizin AFŞİN İLÇESİ sınırları içindeymiş!
Burası bilinen bir yer ama dünyada ve Türkiye’de Ashabı Keyf Mağarası olduğu iddia edilen bir çok yerden sadece birisi!
Hangisi? Nasıl bilecektik?
İbrahim ESİNLER bu keşfi hayatımın en büyük Kuran mucizesi diye tanımlıyor.
Gerçekten de muhteşem.
Keyf Suresi’nin 17 ayetini İbrahim Hocanın irablı çeviri olarak tanımladığı çevirisiyle aynen veriyorum.
“Ve görürsün Güneş’i; doğduğu/yükseldiği vakit eğilir mağaralarından onların, sağa doğru; ve battığı (Güneş) vakit makaslar/çaprazlar onları; sola doğru; ve onlar içindedirler bir gedik bir oyuk onun(mağaranın); İŞTE BU; ayetlerindendir Allah’ın; kimi kılavuzlar doğru yola Allah; öyle ki; o doğru yolu bulandır; ve kimi saptırır, öyle ki, asla bulamazsın ona bir veli (yakın koruyucu); bir doğru yol/bir olgunluk”
Yüce Allah; Mağaranın güneşe konumunu bildiriyor ve sesleniyor. İŞTE BU ALLAH’IN AYETLERİNDENDİR (MUCİZELERİNDENDİR) DİYOR.
Neden? Hiç düşündük mü Allah kitabında mağaranın güneşe konumunu neden tarif ediyor? Buraya bir mucizesini yerleştirmiş olabileceğini aklımıza getirdik mi? Kuranı aklederek, tefekkür ederek çözümleme çabasıyla hiç okuduk mu? Şahsen ben gençliğimden beri bu ayete geldiğimde uzun uzun düşünür, dünya üzerinde bir çok yerde sadece bir efsane /hikaye olarak anlatılan bu olayın neden böyle güneşin konumuyla tarif edildiğini bir türlü anlamazdım. Bizim iman etmemiz için Kuran’da geçmesi yeterliydi ve Allah İncil’de de ifade edilen önemli bir söylenceyi doğruluyordu! Kuran’da geçiyorsa bu söylence değil gerçekti. Meseleye buradan bakıyordum. Güneş oradan vurur buradan vurur ne gerek vardı bunlara?
İşte bunun gereğini düşünen ve bu soruları kendilerine soran derin ilim sahiplerinden İbrahim Hoca, bu ayette Allah’ın mağaranın GPS koordinatlarını verdiğini, 38°K (Kuzey), 36°51’17″D (Doğu) olarak kodlayarak, bildirdiğini tespit etmiş! Tüm dünyayı mağaranın içine kadar sokmuş!
Ne büyük bir bahtiyarlık…
Hz. İbrahim gibi Allah’ı görmek ve kalplerini mutmain etmek isteyenler aşağıdaki linklerden bu mucizeyi en ince ayrıntısına kadar öğrenebilirler. Bu tespitler dünyaya yayıldığında muhakkak ki Kahraman Maraş ilimizin Afşin ilçesindeki bu mağara, meseleyi tetkik eden Hanif Hristiyanların da ziyaret edeceği, ibret alacağı dini bir turizm merkezi olacaktır.
Başka neler olacaktır Allah biliyor!
Bu arada mağaranın tektonik sebeplerle 34 metre batıya doğru kaydığı da, bu keşfin bir başka sonucudur. Bu da jeoloji bilimiyle uğraşanlar için çok güzel bir veri olsa gerektir.
Hocanın bu konudaki kısa videosu aşağıdaki linktedir Dersinin 63, 64, 65, 66, ve 68 bölümlerde Ashabı Keyf mucizesi tafsilatıyla açıklanmaktadır.
https://www.youtube.com/watch?v=IELTIGnES5g&t=569s
İbrahim Esinler Mağara ashabının durumunu açıklayan, “Böylece biz vurduk onların kulakları üzerine… Sen onları sanırdın uyanıklar onlar uyuyan oldukları halde; eğer sen bakmış olsaydın onlara mutlaka arkanı dönerdin onlardan kaçışla ve dolardın onlardan korkuyla” şeklindeki müteşabih ayetin bilimsel açıklamasını da yapmış. Bu makalesinin linkini de veriyorum. Eminim çok ilginizi çekecek!
Bu vakada o kadar çok mucize tespitler var ki, ben ip ucu vermeyeceğim tadını çıkararak tüm bölümleri izleminizi öneririm.
Başka Neler Öğrendim
Başka neler öğrendim! Sayısız örnekten sadece bir kaçını merakınızı tahrik etmek maçıyla söyleyeceğim.
Sebe Suresi’nin 10. Ayetinde Davut Resul için “yumuşattık ona demiri” ifadesinde yola çıkarak yapılan tahlilde, demirin ergime derecesi 1538 C derece olarak ayet dizilim sayısıyla Kuran’da kodlandığı/verildiği tespit edilmiş.
Yine Şems suresi birinci ayetinde “güneşe and olsun ve onun aydınlığına” denilerek dikkat çekilen hususa odaklanınca başka mucizelere (delillere) işaret edildiği anlaşılmış.
Rabbimiz neden güneşin aydınlığına/ışığına dikkat çekiyor, diye kendilerine soran ilim sahipleri ayetteki bu bilginin peşine düşmüşler. Modern bilimde ışıktan ısı tespit edildiğinden yola çıkarak Yüce Allah’ın Güneş aydınlığına dikkat çekerek ışık-ısı arasındaki ilişkiyi işaret ettiğini fark etmişler. Yine Güneş (Şems) kelimesinin ilk olarak Bakara 258. Ayette geçtiğinden yola çıkılarak Yüce Allah’ın güneşin yüzey ısısını işaret ettiği, (Şems Suresi 91/1) “güneşe and olsun ve onun aydınlığına” ayetine kadar saydıklarında 5778 sayısını tespit etmişler. Evet Rabbimizi Güneşin yüzey ısısını 5578 KELVİN olarak Kuran’da kodlayarak bildirmiş!
Demirin erime ısısı da aynı metotla Kuran’da verilmişti. Başka bir takım mucizeler de bu metotla yani ayetlerin dizilimi esas alınarak ortaya çıkarılıyor. Tesadüf mü sizce?
Hepsi birbirinden güzel ve muhteşem dersler. Herhangi birini seçmek çok zor Ama beni adeta çarpan derslerden birinin linkini aşağıda veriyorum. Konularını söylemiyorum, linki açıp izleyinceye kadar konular size de sürpriz olsun.
https://www.youtube.com/watch?v=IELTIGnES5g&t=569s
Kainatın, canlıların ve insanın nasıl yaratıldığının Kuran’da nasıl anlatıldığını, bir çok varlık sorusunun nedenini, nasılını merak edenler, İbrahim ESİNLER hocanın derslerini izleyin.
Daha 2000’li yıllarda keşfedilen bilimsel hakikatlerin 1400 kusur yıl önce Kuran’da tam isabet verildiğini, MÖ 2,3,5 bin yıl öncesinin tarihi gerçeklerinin 1400 kusur yıl önce Kuran’da gizleri çözülmüş şekliyle olduğunu, yaradılışın tüm detaylarının Kuran’da anlatıldığını, tüyleriniz diken diken olarak, Allah’ın haşyetiyle ürpererek ayne’l yakin görecek hissedecek, Rabbinizin büyüklüğünü tesbih edecek, belki de en önemlisi döndürüleceğiniz yere daha hazırlıklı dönme imkanına kavuşacaksınız! Kavuşacağız!
Doğrusu “ Onun gerçek olduğu onlara apaçık oluncaya kadar onlara, ufuklarda ve kendi içlerinde ayetlerimizi (işaret ve kanıtlarımızı) göstereceğiz” ayetinin tecellilerini görmek son derece heyecan verici!
Beş duyunuzla Allah’ın varlığını birliğini hissetmek ve ruhlarınızın sükun bulmasını istiyorsanız bu dersleri izleyiniz. Ben bir kez izledim. İkinci kez not alarak izleyeceğim. Kafamın tam yatmadığı üç beş husus var. Onları kendisiyle tartışmak ve istişare etmek için not aldım. Rabbim ömür ve fırsat verirse inşallah.
İbrahim Hocaya Birkaç Tavsiyemiz
Ayrıca İbrahim Hoca’da buradan seslenelim. Bu videoların İngilizceye çevrilip yayınlanacağını öğrendik ve sevindik. Bu makalenin yayınlanacağı süreçte hoca Türker AKINCI’nın, Ne Var Ne Yok adlı programında tanıtım yapmaya başladı. Bu konuda Türker AKINCI’ya da teşekkür edelim.
Gelelim Hoca’ya tanıtım videoları ile ilgili tavsiyelerimize
Videolar çok uzun ve iç içe geçmiş mucizeler sıralanıyor. Hocamız konuyu anlatırken, tam olarak anlaşılması cehdiyle (iyi hocaların hoca hastalığıdırJ ) çok tekrara düşüyor. Bu çarpıcı bilgiler tekrara düşmeden 5–10 dakikalık, hatta metin ve sunum hazırlığı yapılarak 2-3 dakikalık videolarla işlense çok daha etkili olur
Konular aynı bile olsa mucizeler ayrı ayrı ve kısa net cümlelerle verilmeli. Birbiriyle bağlantılı olan konularda diğer videolara atıf yapılabilir. Videolar sınıflanarak birbiriyle bağlantılı konular ve 2-3 dakikalık yayınlar olarak toplamda 10-12 dakikayı geçmeyecek paketler haline getirilebilir. Bu paketler Demir, Evrim, Doğum, Arı, Tarih, Tarık Yıldızı, Güneş vb isimler altında toplanabilir. Kısacası bu tanıtım işi biraz mühendislik gerektiriyor.
İbrahim hoca çok emek veriyor ve zamanla yarışıyor. Bu konuyu insanlara ulaştırmanın doğru metotlarla yapılması emeklerinin heba olmaması, istediği neticeyi alması için çok önemlidir. Zira çağdaş insanın özellikle gençlerin bir konuya 5-10 dakikadan fazla dikkatini teksif edebilmesi çok zor ne yazık ki! Dikkatlerini bir konuya uzun süre odaklayabilenler maalesef istisna haline geldi.
Merak edenler ve Allah’ı arayanlar için link aramakla uğraşmayın diye hocanın ilk 30 dersini linkini aşağıya koyuyorum. Gerisi talebinize kalmış!
Andolsun akıp giden zamana ki, İnsanlar hüsrandadır(zarardadır)Ancak inanıp erdemli davrananlar, birbirlerine gerçeği öğütleyenler ve birbirlerine sabretmeyi öğütleyenler hariç. (Asr Suresi 1-3)
Yüce Allah ben buradayım diyor, ben, sen o, biz siz onlar neredeyiz?
Selam ve sevgiyle…
1.Ders:
https://www.youtube.com/watch?si=Aw4XUEin6V9Q2qjX&v=hPkrN1oeb4E&feature=youtu.be
2.Ders:
https://www.youtube.com/watch?v=uPshOKhGdWQ
3.Ders:
https://www.youtube.com/watch?v=fLX2ZnJT0YY
4.Ders:
https://www.youtube.com/watch?v=WfRB8nLk7aM
5.Ders:
https://www.youtube.com/watch?v=d83IhiTjkN4
6.Ders:
https://www.youtube.com/watch?v=5GgWOUOtED0
7.Ders: https://www.youtube.com/watch?v=fQj5Ch_cfNc
8.Ders: https://www.youtube.com/watch?v=sHPv1pj_Qws
9.Ders: https://www.youtube.com/watch?v=r7E6SY6b6Eg&t=2954s
10.Ders: https://www.youtube.com/watch?v=6SRZ1xO0FL4
11.Ders: https://www.youtube.com/watch?v=U8OoEeRmhs8
12.Ders: https://www.youtube.com/watch?v=c-b4RPYJ2sc
13.Ders: https://www.youtube.com/watch?v=VfnGxnNDCG0
14.Ders: https://www.youtube.com/watch?v=OzA4E9UjzEc
15.Ders: https://www.youtube.com/watch?v=aHu5pidASA8
16.Ders: https://www.youtube.com/watch?v=IYl1QXk4zmc
17.Ders: https://www.youtube.com/watch?v=USt5apceQjg
18.Ders: https://www.youtube.com/watch?v=8daDZrtlJms
19.Ders: https://www.youtube.com/watch?v=elw58ZzEjnE
20.Ders: https://www.youtube.com/watch?v=F3SaUU-kSEc&t=1496s
21.Ders: https://www.youtube.com/watch?v=FuHfLN4GKhc&t=723s
22.Ders: https://www.youtube.com/watch?v=k3uqN2BCDTg
23.Ders: https://www.youtube.com/watch?v=NxX8UfmLQrw&t=120s
24.Ders: https://www.youtube.com/watch?v=l2N0gDJLwAY
25.Ders: https://www.youtube.com/watch?v=m2nBSyq2AM8
26.Ders: https://www.youtube.com/watch?v=qtbD56TdHuE
27.Ders: https://www.youtube.com/watch?v=6byd-Gw_uTw&t=79s
28.Ders: https://www.youtube.com/watch?v=G9b8uB26ks8
29.Ders: https://www.youtube.com/watch?v=mlSd1PR6bh0&t=43s
30.Ders: https://www.youtube.com/watch?v=cMY9c19DSPk